Toplantıya Kulübümüzden Lale Biçe, Nasut Akosman, Canan Taşkın, Jale Cengizler, Gülsüm Aykut,  Kadir Örücü ve Emel Daşgın Bitlis katıldı.. Güzel bir mantı yemeği sonrası ÇED Gen Sek. Melike Argiş bize derneğin faaliyetleri hakkında sunum yaptı.

Bu engel durumunun bireysel ve toplumsal eksikliğini azaltmak amacıyle erken teşhisin önemine değindi.

Türkiye'nin artık 81 ilinde her yenidoğanın işitme, tarama testinden geçtiğini, çocuk işitme engelli doğmuş ise 1-2 gün içerisinde tarama testlerinden geçirilip tanı konabildiğini, ancak devamlılığında da bu çocukların belli bir eğitimden yararlanması gerektiğini söyledi.

Bu çocukların işitme engelinin konuşma engeli haline geçmesinin önlenmesi gerektiğini vurgulayan

Melike Argiş

Derneğin hak değil, hizmet temelli bir dernek olduğunu, 108 çocuğun bu dernekten yararlandığını, çocukların haftada bir kez 45 dklık bir eğitim için okula geldiklerini anlatan Sn. Argiş; 0-5 aralığındaki işitme engelli çocukların gelişimlerini sürdürebilmeleri için mümkün olan en erken yaşta aileleri tarafından özel bir eğitime tabi tutulmaları gerekliliğini ifade etti. Bu süreçte ailelerin, işitme engelli çocuklarını nasıl eğitecekleri konusunda bilinçlendirilmesi ve desteklenmesinin önemli olduğunu söyledi.

MEB'n öğretmenleri, sınıf öğretmeni olarak yetiştirdiğini, engelli çocuklarımız için bu konuda eğitilmiş öğretmen açığı olduğunu da ekledi.

Bu amaçla, Kentalis projesinden bahsetti. Hollanda organizasyonu olan bu fon; işitme ve görme engeli nedeniyle iletişim problemi yaşayan kişi ve çocukların rahatsızlıklarının teşhisinde, bakımı ve eğitiminde uzmanlaşmış bir yapılaşma.

Kentalis International Foundation, 2010 yılın itibariyle ülkemizdeki işitme engelliler öğretmenlerine de eğitimler vermeye başlamış. Bu kapsamda, öğretmen-çocuk etkileşim modelleri, işaret dilinin önemi, işaret dilinin edinimi, işiten ve işitme engelli öğretmenlerin rol modelleri, çocukların gelişim aşamaları, konuşma veya işaret dilinde çocukların etkileşimini arttırma, sınıf içi ders gözlemleri ve değerlendirilmeleri konularında çalışmalar amaçlanmış.

Ses Getirenler projesine de değinen Argiş; işitme engelli çocukların ailelerini desteklediklerini ve işitme engelli çocukların gelişimine katkı sağlayan çalışmalar yaptıklarını ifade etti.

Ayrıca özellikle Anadolu'nun küçük kasabalarında bu destek olanaklarına erişmenin her zaman mümkün olmadığı için web sitesi aracılığıyle işitme engelli çocukların ailelerinin ihtiyaç duyduğu bilgileri aktardıklarını, eğitim çalışmalarını web sitesi aracılığıyle paylaştıklarını da ekledi.

ÇED; uzmanlar tarafından hazırlanmış videolarla ailelere gerekli desteği sağlıyor. Bu konuda Samsung da projeye destek vermiş.

Sonuçta; bu toplantıda bu çocuklarımız ve aileleri için bu özel eğitimin ne kadar önemli olduğunu, erken teşhis ile eğitime başlamanın, dolayısıyla farkındalığın ne kadar önemli olduğunu, devletin bu konuda yeterince desteğinin olamadığını; işitme engelli çocuklarda sınıfta kalma olayı olmadığını ve işitme engelli çocuklarımız için üniversiteye gitme durumunun olmadığını öğrendik.

İşitme cihazlarının oldukça pahalı olduğunu, 6000-12.000 tl arasında değişen fiyatın devlet ancak 750 tl sini katkı payı olarak verebildiğini, implant ameliyatlarında ise; çok yüksek miktarın yarısını ödediğini öğrendik.

Protezlerin kişiye özel olduğunu, cihazın boyutu yanısıra frekans aralıklarının da işitme engellilik derecesine göre değişkenlik arzettiğini öğrendik.

Toplantı sonunda Derneği gezdik, bursiyerlerimiz olacak olan 5 yaş grubundan Rana ve Muhammet ile tanıştık.

Rana; implant ameliyatı esnasında fasial paralizi gelişmiş güzel mi güzel bir kızımız.

"Türkiye'de güzel şeyler de yapılmaya çalışılıyor" düşünceleri ile, el birliği ile güzel şık bir ortam yaratmış dernek eğitimci ve çalışanlarına teşekkür ederek oradan ayrıldık.

NOT: İşitme engelli çocuklarımızın fotoğraflarının sosyal mediada yer almaması ve sadece burada görmek amaçlı olmak koşulu ile izin alarak bir iki foto ekledim.. Bu konudaki hassasiyetin önemli olduğunu vurgulamak isterim.

Hepinize sevgiler.

Emel Daşgın Bitlis